Neden Rusça öğrenmeliyim?


Filozoflar, bir dilden fazla konuşmak, bir hayat fazla yaşamak demek olduğunu söylüyorlar. Günümüz dünyasında, ‘İş sahibi olmak için İngilizce şart!’ diye kalıplaşmış bir söz var. Şüphesiz ki, doğru, çünkü küreselleşen dünyada İngilizce bilmek önemli. Fakat bir gerçek daha var. İngilizce yanında başka bir dil bilmeniz size daha farklı olanaklar veriyor. Son yıllarda Rusya’nın dünyaya açılış süreciyle Rus-Türk ilişkilerinin dinamik bir şekilde gelişmesi sonucu Rusça Türkler için cazip bir dil haline geldi.

Neden Rusça? sorusuna cevap verebilmek için ön yargılarınızı kenara bırakıp şunlara odaklanmanız da fayda var:

1. RUSÇA GENİŞ COĞRAFYADA KONUŞULAN BİR DİLDİR
Rusça, konuşan kişi adeti açısından dünya çapında 4. en yaygın dil (Çince, İngilizce ve İspanyolca’dan sonra). Birleşmiş Milletler’in 6 resmi dilinden biri. Rusça, bütün eski SSCB coğrafyasında, ABD, Kanada, İsrail, Almanya, Polonya’da, ve hatta Türkiye’yi de dahil edersek toplam 260 milyon kişi tarafından konuşulan bir dil. Rusya’da Rusça konuşanların sayısı 130 milyon, 110 milyon kişi için anadil. Nereye giderseniz gidin bütün kıtalarda Rusça konuşanlara rastlayabilirsiniz.

2. RUSÇA İŞ HAYATINDA BİR GEREKLİLİK ARTIK
Rusya ve Türkiye’nin iki komşu ülkesi olması, ticari ve sosyal ilişkilerinin gelişmesine yol açmıştır. Günümüzde özellikle inşaat sektöründe ve mimarlık alanında uğraşanlar, Rusya ile çalışan inşaat mühendisleri, iş adamları, devamlı iş gezilerine çıkan üst düzey yetkililer; Türkiye’de ise özellikle turizm ve tekstil sektörlerinde çalışan ve çalışmak isteyenler için Rusça bilmek bir gereklilik haline geldi. Birçok uluslararası şirkette Rusça’ya hakim olan kişiler, işe alım ve yerleşme süreçlerinde bir adım daha önde tercih edilmektedir.

3. DÜNYACA ÜNLÜ EDEBİYATIN DİLİ RUSÇA
Avrupa kültürlerinde olduğu gibi Doğu kültürlerinde de izler bırakan Rus edebiyatı çok güçlü. Dostoyevski, Tolstoy, Puşkin ve Çekov’un eserlerini kendi dilleriyle anlayabilmek bambaşka bir duygu.

4. GÖRÜLMEYE DEĞER BİR ÜLKENİN DİLİ
Rusya’nın zengin tarihsel yönü ve köklü kültürel mirası, turistler tarafından çok ilgi görüyor. Rusya’ya yolculuk yaptığınız süre içerisinde Ruslar’la rahat kontağa geçmenin sırlarından biri, yabancı birisi olarak sizden Rusça duymaları olacaktır. Markette, taksi, kafe ve restoranlarda İngilizce konuşmak ya da jestlerle birşeyler göstermek yerine ‘dobriy véçir’ (iyi akşamlar) ve ‘spasíba’ (teşekkürler) gibi en basit Rusça kelimelerini kullanırsanız Ruslar’ın gönlünü alırsınız.

5. TAHMİN EDİLDİĞİ KADAR ZOR OLMAYAN BİR DİL
Rusça’yı öğrenmek diğer dilleri öğrenmek kadar hem zor hem de kolay. Rusça Doğu Slav dilleri grubuna girer. Türkler, Rusça’da Kiril alfabesi kullanıldığı için öğrenmenin çok zor olduğu yönünde ön yargıya düşüyorlar. Ayrıca Rusça gramer yapısı Türkçe’ninkinden çok farklı olduğu görülünce hepten ümitsizliğe kapılıyorlar. Tabii ki, Rusça’nın kilit noktaları var, fakat pes edecek kadar zor değil. Kiril alfabesi bir derste kolay öğrenilebilinir. Gramere de önem verilip temel kuralları üzerinde çalıştıktan sonra Rusça öğrenmek artık zevkli bir hale gelmekte.



Biraz Rusça Biliyorum Diyebilirsiniz


Ruslar asırlar boyunca Türki halklarla omuz omuza yaşadıkları için Rusça’da Türki dillerden alınmış, neredeyse Türkçe ve Rusça’da hemen hemen aynı şekilde söylenen ve aynı anlama gelen çok sayıda kelime bulunur:

арбуз[arbús]karpuz
диван[diván] divan
ишак[işák] eşek
йогурт[yógurt] yoğurt
караван[karaván] kervan
очаг[açák] ocak
плов[plof] pilav
самовар[samavár]semaver
шапка[şápka] şapka

Rusça ve Türkçe uzun zaman Fransızca, sonra da İngilizce etkisinde kaldığı için Avrupa dillerinden gelen kelimeleri de tanımak çok kolay:

ваза[váza] vazo
витрина[vitrína] vitrin
лампа[lámpa] lamba
маска[máska] maske
премия[prémiya] prim
радио[rádio] radyo
рекорд[rikórt] rekor
фаворит[favarít] favori

Rusça ve Türkçe’de aynı şekilde söylenen, fakat farklı anlamları taşıyan kelimelere özel dikkat vermek lazım:

бал[bal] balo
бардак[bardák] dağınık
дурак[durák] aptal
кот[kot] kedi
кулак[kulák] yumruk
магазин[magazín] market, mağaza
сыр[sır] peynir
табак[tabák] tütün
халат[halát] bornoz

Unutmayın ki, hiç bir dil, İngilizce olsun, Almanca olsun kısa sürede öğrenilemediği gibi, Rusça gibi karışık bir dili öğrenmek de zaman alacaktır. Burada en önemlisi ise biraz sabırlı olmak. Türkçede «Sabreden derviş muradına ermiş» sözü olduğu gibi Rusların da bu tip durumlarda güzel bir atasözü var:«Терпение и труд все перетрут» / «Terpénye i trut fse piritrút» («Sabır ve emekle bütün zorluklar aşılır»).




Ni puha ni pera! – Ни пуха ни пера!

Ни пу́ха ни пера́! [Ni púha ni pirá] deyimi, Türkçe'ye direk tercüme edilirse ‘Ne yumak ne de tüy!’ anlamında olacak. Bu deyim, aslında Rusların bir kişiye iyi şans dilerken kullandıkları sözdür. Çoğu zaman işin sonucu hem olumlu hem de olumsuz olabileceği durumlarda kullanılır. Örneğin, bir kişinin iş görüşmesi olacaksa ya da bu kişi bir yarışa katılacaksa, yani durumun sonucu belli değilse insana iyi şans dilemenin en doğru yolu, ‘Ни пу́ха ни пера́!’ demektir. Bu deyim, en çok okul ve üniversite öğrencileri için sınavlarına girecekleri zaman kullanılır.
Bu deyim özel bir cevap gerektirir: ‘К чёрту!’ [K çyórtu]; ‘şeytana’ olarak tercüme edilir. Tabii ki, bu esprili bir cevap. Ayrıca, şunu da vurgulamak gerekiyor ki, cevabın ilk bakışta biraz kaba görünmesine rağmen ‘Ни пу́ха ни пера́!’ deyiminin resmi bir cevabı sayılır ve herkese yönelik söylenebilir, karşınızda profesör ya da yaşlı ve saygılı bir insan olsa bile.

Ахмет: Привет, Оля! Куда ты так спешишь? [Privét, Ólya! Kudá tı tak spişı́ş?] – Selam, Olya! Nereye acele ediyorsun öyle?
Ольга: Привет, Ахмет! У меня сегодня экзамен. Я очень волнуюсь [Privét, Ahmét! U minyá sivódnya ikzámin. Ya óçin’ valnúyus’] – Selam, Ahmet. Bugün sınavım var. Çok heyecanlıyım.
Ахмет: Ни пуха ни пера! [Ni púha ni pirá] – Başarılar!
Ольга: К чёрту! [K çyórtu!] – Şeytana!

Deyimin tarihi de çok ilginç. Bu deyim, avcıların dilinde, avın iyi geçmesi için kullanılan bir söz olarak ortaya çıktı. Avcıların dilinde, ‘перо’ (tüy) ‘kuş’, ‘пух’ (yumak) ise ‘hayvan, mahlûk’ demektir. Hatırlarsanız, Türkiye’de avcı ve balıkçılara ‘Haydi, rastgele!’ sözü kullanılır. Rusya'da, ava giden avcıya başarı dilenmez, ancak Türklerde bunun aksine pozitif temenli dileğinde bulunulur. Neden sorarsanız cevap şudur: Ruslara göre avcı şansını kaçırmasın diye olumsuz dilek daha iyi (oysa gerçek anlamı ters: avcı daha çok kuş ve hayvan avlayıp getirsin). Ondan dolayıdır ki bu olumsuz, ‘kötü’ dileğe de her zaman uygun bir cevap verilir: ‘К чёрту!’.
Günlük hayatta Ruslar uğuru kaçırmamak için bazı enteresan davranışlarıyla karşılaşabilirsiniz. Örneğin, Ruslar ev içinde ıslık çalmaz, yoksa paraları gider; evden çıkınca artık geri dönülmez, dönülürse de aynaya bakılır vs. Sonraki derslerimizde bu davranışlara da zaman ayırarak inceleyeceğiz.

0 yorum:

Yorum Gönder